Gerçek zeytinyağını sahtesinden ayırmanın en kolay yolu: ''Bu fiyatın altındaysa satın almayın''

 
Gerçek zeytinyağını sahtesinden ayırmanın en kolay yolu: ''Bu fiyatın altındaysa satın almayın'' Gerçek zeytinyağını sahtesinden ayırmanın en kolay yolu: ''Bu fiyatın altındaysa satın almayın''

Kaliteli yağ ile kalitesiz yağın aynı eşdeğerde tutulması anlamına geliyor. En kolay fiyatla ayırt edebilirsiniz. Bunlara ne yazık ki, ulaşmamız da, denetimi de mümkün olmuyor. Geçen yıl özellikle Türkiye bu işten olumlu olarak ayrıldı. O yüzden kesinlikle tüketicilerimiz bunlara kanmasın. Bu çok basit. Yağlarını Borsamızda kontrol ettirirler. Ucuz yağlara lütfen rağbet etmeyin” dedi. 1 litreyi de 80 liraya kimse kimseye satmaz. Bunun çözümü ise denetimlerin artırılması ve daha ağır cezalar getirilmesi. “TAĞŞİŞ SATIŞI YAPANLARIN TİCARI HAYATI BİTİRİLMELİ”Tağşiş yağ satışı yapanlara ağır cezaların uygulanması gerektiğini hatta ticari hayatının bitirilmesi gerektiğini ifade eden Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bahri Erdel, “Tağşiş yağ üreticiler ve tüccarlar açısından çok büyük bir sıkıntı oluşturuyor. ",. Bu cumhuriyet tarihinin en büyük üretimlerinden birisiydi. Muhakkak bir hile varsa onu bulup açığa çıkartabiliyoruz” dedi. Elinizde bugün bin ton yağ olsun. Gerçek zeytinyağı tüketimini artıralım. İnsan sağlığı için de içerisinde bulundurduğu fenoller açısından da özellikle kanser gibi hastalıklara da müthiş iyi gelen bir yağdır. Tüccarımız özellikle buna baktırır. Bunlar tağşişli yağlardır. Taş baskı, soğuk sıkım, erken hasat isimleri altında ama kilosu 250 liranın altında alınan her yağdan tüketicilerimizin şüphe duyması gerekiyor. İnternetten bu zeytinyağı alışverişlerinde çok dikkat etsinler. Bu yağlar karışıktır. Çok zararlı maddeler de barındırıyor. Gerçek zeytinyağları her zaman insan sağlığı için çok yararlıdır. Özellikle Avrupa üretimindeki bu düşüşten sonra uluslararası piyasalarda 3 bin 300 Euro civarında seyreden ton fiyatı yaklaşık 9 bin Euroya kadar yükseldi. Bu yükselme, gerçek üretici ve gerçek bu işin markalı, ambalajlı üretimi ve satışını yapanlar için olumlu olarak seyretse de bazı olumsuz olaylara da yol açmış durumda. Çünkü yerseniz kanser olursunuz. Özellikle sterol analizimizde bu kaçmıyor. Yani yaklaşık sadece 1 milyon ton sadece İspanya’nın üretimde kaybı var. “MUHAKKAK BİR HİLE VARSA AÇIĞA ÇIKARIYORUZ”Laboratuvar analizlerinde zeytinyağının karışım olup olmadığını kesin bir şekilde ortaya çıkarabildiklerini ifade eden Aydın Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı Gıda Mühendisi Mustafa Sönmez ise “Bizler Aydın Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı olarak zeytinyağının burada bütün hikayesini açıklayabiliyoruz. En kolay ayırt edilecek şey aslında fiyatı. Başka bir yağla zeytinyağının karıştırılması kanunen yasaktır” dedi. Bu yağlardan da kesinlikle uzak durulması gerekiyor. Klorofil gibi maddeler de kullanıyorlar renklendirmek için. Perakendede 300 TL ve üzerinde satılan bu yağlar kesinlikle, stok fazlası adı altında veya geçmiş yıl mahsulü adı altında 80-100 liralara pazarlanamaz. Fakat bu işi yapan kişiler bunu meslek haline getirmiş. “SAHTE RAPORLARLA PAZARLAMAYA ÇALIŞIYORLAR”Hileli zeytinyağlarının satışı noktasında tüketiciye büyük görevler düştüğünü ifade eden Çondur, hileli yağların kanserojen etkiye sahip olduğuna dikkat çekerek, “Bu yüzden tüketicilerimize çok büyük görevler düşüyor. Son yıllarda uluslararası piyasalarda zeytinyağı fiyatındaki artışın Türkiye’ye de etki ettiğini ve artan fiyatlar sebebiyle e-ticaret siteleri üzerinden hakiki zeytinyağı adıyla ucuza hileli zeytinyağlarının satışının arttığını ifade eden Başkan Çondur, “Son 2 yıldır, özellikle dünyanın en büyük üreticisi olan İspanya’daki mevcut kuraklık dolayısıyla rekolteleri 1 milyon 600 bin ton seviyesinden 600 bin tonlara kadar geriledi. Kimyasal işlem görmeden tüketilebilen bir yağdır. Mesela tağşiş yapan kişinin ticaret hayatını bitireceksin. Çünkü geçen sene Türkiye yaklaşık 380 bin ton zeytinyağı üretti. Tağşiş zeytinyağının ilk bakışta hakiki zeytinyağından ayırt edilemediğini ancak laboratuvar analizi ile tespit edilebileceğini ifade eden Çondur, zeytinyağının başka yağlar ile karıştırılmasının da Türk Gıda Kodeksine göre yasak olduğunu belirtti. Ticaret yapamayacak bir daha” dedi. Yani yurtdışı piyasalarındaki bu artış tabii ki Türkiye’ye de sirayet etti. Zeytinyağının başına gelen işlemlerden asitliğine kadar, analizleri olmak üzere kalite kriterlerinin yanı sıra tağşişe yönelik analizleri de gerçekleştirebiliyoruz. Ucuza yağ aldıklarını zannederek hileli taklit yağ alıyorlar. Ne eski mahsul diye satar ne stok fazlası diye satar. Gidiyor A firması kapandıktan sonra B şirketini kuruyor. Zeytinyağı meyve suyudur. Özellikle kontrolü yapılamayan e-ticaret sitelerinde şuanda bu fiyatların çok altında fiyatlarla ambalajlı zeytinyağı satışı yapılmakta. Marka ve fiyatla. Özellikle söylüyorum, markalı yağlara yönelimini artırsınlar. Uzun vadede yedikleri bu karışık yağlar kanserojen etkiye sahip ve gerçekten insan sağlığına çok zararlı yağlar. Ucuz yağ gerçek zeytinyağı değildir. Burada ihracatçılarımız, üreticilerimiz yağlarını getirir ve analizini yaptırırlar. Tağşiş, zeytinyağının başka bir yağla hileli olarak karıştırılması anlamına gelir ve zeytinyağı Türk Gıda Kodeksi’ne göre başka hiçbir yağla karıştırılamaz. Yapıyor yani alışmış bir kere. Baya ağır cezalar uygulanıyor. Devam ettirebiliyor bu işi. Yağın asit derecesi belli olur, karışık olup olmadığı belli olur. Vatandaşlarımız kesinlikle bu ucuz yağlara, taklit yağlara rağbet etmesinler. Sahte analiz raporlarıyla, sahte belgelerle, internetten bunu pazarlamaya uğraşan çok satıcı var. Bu laboratuvar ortamında analizle ayırt edilebilen bir durum. Çünkü bunların toptan fiyatı, ton bazındaki, tanker bazındaki fiyatları 250 TL. Bizim de amacımız bu yönde” şeklinde konuştu. Bunlar sadece işini layıkıyla yapan zeytinyağı üreticisine ya da tüccarına olumsuz yansımıyor, kendi sağlıklarına da olumsuz etki ediyor. Devlet, bu olayın üzerine çok gidiyor zaten. Bunlar kesinlikle karışık yağlardır. Bin ton yağın kilosunu 250 TL’den aşağıya satmazsınız. ",Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, son günlerde e-ticaret üzerinde hakiki zeytinyağı iddiasıyla satılan ve fiyatı piyasanın çok altında olan zeytinyağlarının, tağşiş zeytinyağı olduğu ve anlamanın en kolay yolunun fiyatı olduğuna dikkat çekerek tüketicileri dikkatli olmaya davet etti. O yüzden zeytinyağı tüketimini artıralım ama hileli yağ tüketimini değil. “EN KOLAY FİYATIYLA AYIRT EDİLİR”Fiziksel olarak ayırt edilemeyen hileli yağların en kolay fiyatıyla ayırt edilebileceğini vurgulayan Çondur, “Böyle fiziksel olarak bunları ayırt etmek mümkün değil.

Gerçek zeytinyağını sahtesinden ayırmanın en kolay yolu: ''Bu fiyatın altındaysa satın almayın''

Tağşiş, zeytinyağının başka bir yağla hileli olarak karıştırılması anlamına gelir ve zeytinyağı Türk Gıda Kodeksi’ne göre başka hiçbir yağla karıştırılamaz. Ne eski mahsul diye satar ne stok fazlası diye satar. Bu yükselme, gerçek üretici ve gerçek bu işin markalı, ambalajlı üretimi ve satışını yapanlar için olumlu olarak seyretse de bazı olumsuz olaylara da yol açmış durumda. Fakat bu işi yapan kişiler bunu meslek haline getirmiş. Özellikle Avrupa üretimindeki bu düşüşten sonra uluslararası piyasalarda 3 bin 300 Euro civarında seyreden ton fiyatı yaklaşık 9 bin Euroya kadar yükseldi. Özellikle kontrolü yapılamayan e-ticaret sitelerinde şuanda bu fiyatların çok altında fiyatlarla ambalajlı zeytinyağı satışı yapılmakta. Bunlar tağşişli yağlardır. Gerçek zeytinyağı tüketimini artıralım. Ucuza yağ aldıklarını zannederek hileli taklit yağ alıyorlar. Çünkü bunların toptan fiyatı, ton bazındaki, tanker bazındaki fiyatları 250 TL. Bunlar kesinlikle karışık yağlardır. Çok zararlı maddeler de barındırıyor. Ticaret yapamayacak bir daha” dedi. Sahte analiz raporlarıyla, sahte belgelerle, internetten bunu pazarlamaya uğraşan çok satıcı var. Son yıllarda uluslararası piyasalarda zeytinyağı fiyatındaki artışın Türkiye’ye de etki ettiğini ve artan fiyatlar sebebiyle e-ticaret siteleri üzerinden hakiki zeytinyağı adıyla ucuza hileli zeytinyağlarının satışının arttığını ifade eden Başkan Çondur, “Son 2 yıldır, özellikle dünyanın en büyük üreticisi olan İspanya’daki mevcut kuraklık dolayısıyla rekolteleri 1 milyon 600 bin ton seviyesinden 600 bin tonlara kadar geriledi. En kolay fiyatla ayırt edebilirsiniz. ",Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, son günlerde e-ticaret üzerinde hakiki zeytinyağı iddiasıyla satılan ve fiyatı piyasanın çok altında olan zeytinyağlarının, tağşiş zeytinyağı olduğu ve anlamanın en kolay yolunun fiyatı olduğuna dikkat çekerek tüketicileri dikkatli olmaya davet etti. 1 litreyi de 80 liraya kimse kimseye satmaz. O yüzden zeytinyağı tüketimini artıralım ama hileli yağ tüketimini değil. “TAĞŞİŞ SATIŞI YAPANLARIN TİCARI HAYATI BİTİRİLMELİ”Tağşiş yağ satışı yapanlara ağır cezaların uygulanması gerektiğini hatta ticari hayatının bitirilmesi gerektiğini ifade eden Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bahri Erdel, “Tağşiş yağ üreticiler ve tüccarlar açısından çok büyük bir sıkıntı oluşturuyor. Tağşiş zeytinyağının ilk bakışta hakiki zeytinyağından ayırt edilemediğini ancak laboratuvar analizi ile tespit edilebileceğini ifade eden Çondur, zeytinyağının başka yağlar ile karıştırılmasının da Türk Gıda Kodeksine göre yasak olduğunu belirtti. Perakendede 300 TL ve üzerinde satılan bu yağlar kesinlikle, stok fazlası adı altında veya geçmiş yıl mahsulü adı altında 80-100 liralara pazarlanamaz. ",. “EN KOLAY FİYATIYLA AYIRT EDİLİR”Fiziksel olarak ayırt edilemeyen hileli yağların en kolay fiyatıyla ayırt edilebileceğini vurgulayan Çondur, “Böyle fiziksel olarak bunları ayırt etmek mümkün değil. Burada ihracatçılarımız, üreticilerimiz yağlarını getirir ve analizini yaptırırlar. Gerçek zeytinyağları her zaman insan sağlığı için çok yararlıdır. “SAHTE RAPORLARLA PAZARLAMAYA ÇALIŞIYORLAR”Hileli zeytinyağlarının satışı noktasında tüketiciye büyük görevler düştüğünü ifade eden Çondur, hileli yağların kanserojen etkiye sahip olduğuna dikkat çekerek, “Bu yüzden tüketicilerimize çok büyük görevler düşüyor. Bizim de amacımız bu yönde” şeklinde konuştu. “MUHAKKAK BİR HİLE VARSA AÇIĞA ÇIKARIYORUZ”Laboratuvar analizlerinde zeytinyağının karışım olup olmadığını kesin bir şekilde ortaya çıkarabildiklerini ifade eden Aydın Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı Gıda Mühendisi Mustafa Sönmez ise “Bizler Aydın Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı olarak zeytinyağının burada bütün hikayesini açıklayabiliyoruz. Başka bir yağla zeytinyağının karıştırılması kanunen yasaktır” dedi. Mesela tağşiş yapan kişinin ticaret hayatını bitireceksin. Bu yağlar karışıktır. Ucuz yağ gerçek zeytinyağı değildir. Baya ağır cezalar uygulanıyor. Uzun vadede yedikleri bu karışık yağlar kanserojen etkiye sahip ve gerçekten insan sağlığına çok zararlı yağlar. Bunlar sadece işini layıkıyla yapan zeytinyağı üreticisine ya da tüccarına olumsuz yansımıyor, kendi sağlıklarına da olumsuz etki ediyor. Kimyasal işlem görmeden tüketilebilen bir yağdır. Tüccarımız özellikle buna baktırır. Elinizde bugün bin ton yağ olsun. Yani yaklaşık sadece 1 milyon ton sadece İspanya’nın üretimde kaybı var. O yüzden kesinlikle tüketicilerimiz bunlara kanmasın. Yapıyor yani alışmış bir kere. Muhakkak bir hile varsa onu bulup açığa çıkartabiliyoruz” dedi. Vatandaşlarımız kesinlikle bu ucuz yağlara, taklit yağlara rağbet etmesinler. Bu cumhuriyet tarihinin en büyük üretimlerinden birisiydi. Çünkü geçen sene Türkiye yaklaşık 380 bin ton zeytinyağı üretti. Devam ettirebiliyor bu işi. Çünkü yerseniz kanser olursunuz. Marka ve fiyatla. Yağın asit derecesi belli olur, karışık olup olmadığı belli olur. Geçen yıl özellikle Türkiye bu işten olumlu olarak ayrıldı. Özellikle sterol analizimizde bu kaçmıyor. Bunun çözümü ise denetimlerin artırılması ve daha ağır cezalar getirilmesi. İnternetten bu zeytinyağı alışverişlerinde çok dikkat etsinler. Zeytinyağının başına gelen işlemlerden asitliğine kadar, analizleri olmak üzere kalite kriterlerinin yanı sıra tağşişe yönelik analizleri de gerçekleştirebiliyoruz. Zeytinyağı meyve suyudur. Devlet, bu olayın üzerine çok gidiyor zaten. Gidiyor A firması kapandıktan sonra B şirketini kuruyor. En kolay ayırt edilecek şey aslında fiyatı. Taş baskı, soğuk sıkım, erken hasat isimleri altında ama kilosu 250 liranın altında alınan her yağdan tüketicilerimizin şüphe duyması gerekiyor. Kaliteli yağ ile kalitesiz yağın aynı eşdeğerde tutulması anlamına geliyor. Yağlarını Borsamızda kontrol ettirirler. Yani yurtdışı piyasalarındaki bu artış tabii ki Türkiye’ye de sirayet etti. İnsan sağlığı için de içerisinde bulundurduğu fenoller açısından da özellikle kanser gibi hastalıklara da müthiş iyi gelen bir yağdır. Bu laboratuvar ortamında analizle ayırt edilebilen bir durum. Özellikle söylüyorum, markalı yağlara yönelimini artırsınlar. Bu yağlardan da kesinlikle uzak durulması gerekiyor. Klorofil gibi maddeler de kullanıyorlar renklendirmek için. Bin ton yağın kilosunu 250 TL’den aşağıya satmazsınız. Ucuz yağlara lütfen rağbet etmeyin” dedi. Bu çok basit. Bunlara ne yazık ki, ulaşmamız da, denetimi de mümkün olmuyor.